Gerçek Söz Sahipleri

GERÇEK SÖZ SAHİPLERİ


İrade, belirli bir yapabilme gücünü ya da itici gücün varlığını belirtmek için kullanılır. Özgür irade ise kişinin eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücüdür. İnsanlar tarih boyunca eylemlerini ve bunlara bağlı sonuçları kendi kişisel özgürlükleri bağlamında incelemiş ve bu sözde özgürlüğün mutlak olduğuna inanmışlardır. Her ne kadar buna karşı çıkan bir sürü görüş olsa da genel toplum kitlesinin özgürlüklerine olan inancı tamdır. Aksini düşünmenin onlara acı verdiği de bir gerçektir. İnsanlar, kendi hisleri üzerinde, düşünceleri üzerinde, eylemleri üzerinde söz sahibi olamamalarını ve dahi kendisi dışında her şeyin bunlar üzerinde gerçek söz sahipleri olduğunu kabullenmek istemezler. İmtihan temelli dinlere inanan çoğunluk kısmın düşünürleri de külli ve cüzi irade gibi ‘avutucu’ kavramlar türetmişlerdir. Bu kavramlar özgür irade problemi üstündeki kara bulutları dağıtmak için etkili bir yol olmuş ve kolaya kaçılmıştır. Özellikle İslam literatüründeki "Allahualem" kavramı bunun yegane örneğidir. 


Bizi biz yapan, düşüncelerimizi şekillendiren, eylemlerimizi harekete geçiren, hissiyatımıza yön veren biz değiliz, biz söz sahibi değiliz. Gerçek söz sahibi bizim dışımızdaki her şeydir. İnsan ikna edilmek için yaratılmış veya ortaya çıkmış bir varlıktır. İnsanlık su gibidir, bulunduğu kabın şeklini alması kaçınılmazdır. Elverişli ortamda ise buza dönüşüp kalıplaşması kaçınılmazdır, ve bu ortamdan ayrılmadıkça bu kalıplaşmadan kaçabilmesi de mümkün olmayacaktır. Gerçek söz sahibi olan ise fizyolojik, biyolojik durumlarımız; psikolojik ve sosyolojik süreçlerimizdir. Bizi biz yapan çevremiz, coğrafyamız, okuduklarımız, izlediklerimiz, dinlediklerimiz kısacası her türlü şart ve deneyimlerdir. Özgür irade kavramı ise bizler için yanılsamadır. Bir bardağı havaya kaldırıp masaya koymamız kadar küçük bir eylem bile asla bizim tercihimiz değildir. Bizi buna iten sebepler gerçek söz sahibi olanlardır. Nedensellik, özgür iradeyi çürüten bir olgudur ve nedensellik üzerine düşündükçe özgür irade kavramı gerçekçiliğini yitirecektir. 


Yorumlar