The Wall (2023) Film Eleştirisi



Yönetmen önceki filmlerinde hep kurbanların bakış açısından baktığını, onların personaları üzerinde durduğunu söylemiştir. Ancak bu filmde diğerlerinden farklı olarak kurbanların değil, karşı taraftakilerin; yani avlananın değil, avcının filmini çektiğini söylemiştir. Bu bakış açısıyla filmi izlemenin gerektiği hakkında filmin gösterimleri öncesinde demeçlerde bulunmuştur.

Bu film için söylenecek birçok şey olsa da asıl söylenmesi gereken gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sorunu olan göçmen sorunudur. Göçmen sorununun bireyler üzerinde oluşturduğu psikolojik durumların tahlili filmin ana eksenine konulmuş durumdadır. Yönetmenimiz göçmen sorununu siyasi veya hukuki yönden ele almak yerine göçmenlerin yerleştiği toplumdaki insanlar üzerindeki algıyı konu edinmiştir.

Göçmenlere üstten bakıp provokatif yaklaşan vatansever Amerikalılar, şefkatli tavırlarla risk alan Kızılderili kökenli yerliler, her koyun kendi bacağından asılır diye düşünen yetkililer, toplumsal sorunlara vakit ayıramayacak derecede kendi dertlerine boğulmuş insanlar ve son olarak da türlü sebeplerden kendi ülkelerini terk edip çareyi Amerika’da bulan kaçak göçmenler.

Bu sayılan grupların hepsi filmde ayrı ayrı yer kaplamıştır. Ancak burada gördüğümüz gruplar filmin mikro evreni içerisinde kalmayıp günümüzde her ülkede yaşanan göçmen sorununa resmen ayna tutuyor.

Hümanist düşüncenin göçmen sevici kabul edildiği, kendi sınırlarını korumak istemenin faşistlik zannedildiği, bu konulara kafa yormamanın apolitiklik sıfatına indirgendiği ve kendi ülkesini bırakıp başka yerde gelecek arayanların hepsinin kötü kabul edildiği bir zaman diliminde; yönetmenin tüm bu yanlış algıların kökenine sadece bir filmle inebilmesi hem yönetmenin üstün kabiliyetini hem de sinemanın ne denli büyük bir sanat olduğunu gözler önüne sermiştir.

Yorumlar